20 Temmuz 2014 Pazar

Karadeniz kızıyım ben

Ben; Karadeniz kızıyım.Başı dumanlı fırtınalı dağların, yüksek yaylaların kızı. Yeşilin sevdalısı ve özgürlük delisiyim. Gem vurulamaz asi ruhum tıpkı Karadeniz gibi coşkun ve deli. Sözümü sakınmak gelmez elimden, eğilmek güç karşısında bana yaraşmaz. Nenem belinde silahla gezermiş ya hani; namusuna el uzatanı çeker vururmuş alnından. Kanıma işlemiş bu delilik.
Tıpkı Karadeniz gibi, aniden parlamalarım. Babamdan öğrendiğim derstir benim " Müslüman neme lazımcı olmaz kızım. Nerde bir haksızlık görsen elinle düzelt, olmazsa dilinle düzelt daha da olmadı kalbinle buğzedeceksin." Ben babamın kimseden korkup çekindiğini görmedim. Lafını esirgediğini görmedim. Haksızlık karşısında öfkelenirdi babam, hele Allaha, Peygambere, Kur'ana dil uzatanı affetmezdi. Sesini o zaman yükseltirdi. Ona söylenen kötü söze aldırdığını hiç görmedim. Bir kez annesine küfredildiği için ağladığını duydum. Ve geceleri karanlıkta onun ağlayış seslerini duyardım seccadesinde. Bize dua ederdi. Hiç anlaşamazdık bir konuda, o bana başını ört derdi. Bense saçlarımı savurmayı çok severdim rüzgarda :) "Herkese sözüm geçti de bir sana sözüm geçmedi" diye kızardı bana. 
Atlara tutkum bundandır belkide; asil, özgür ve sadık. Güçlü ve duyarlı. 
Dedim ya işte Karadeniz kızıyım ben; özgürlüğe sevdalı...
IŞIK'ca

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder