3 Temmuz 2014 Perşembe

Kendi yarattığım hapis, kendime kurduğum tuzak. Düşüncelerim!

İçimdeki dünyaya yabancıydım. Ben neydim, kimdim ve ne istiyordum hayattan? Kayıp bir ruhtu sürüklediğim. Kayıp ve küskün. Kendi kendine yabancı, kendi kendinden kaçak... Oysa, herkes gibi yaşamaya gelmiştim bu hayata. Yaşamak ve tekamül etmek için. Kendimi gerçekleştirmek için. Yaratılış gayem ne?! Neden bu dünyadayım? Allah, beni insan olarak yarattı. İnsan. Seçme şansı olan, özgür ve şuurlu. Peki ben ne yapıyordum! Ben kendi yarattığım hapiste, düşüncelerimin ve zihnimin yarattığı hapiste yaşamayı, hayır hayatı tüketmeyi seçmiştim. Küskünlüklerim, öfkem ve sızlanışlarım. Hiç bitmeyen yalanlarım. Ne yalanı! Pek çoğumuzun kendine söylediği ve fakat farkına dahi varmadığı yalanlar. Cesareti olanlar ancak bunu kendine itiraf eder. Cesareti olan ancak bunu fark eder. Ah, ne çok uzak kaldım kendime ve ne çok uzak kaldım benliğime...
Şimdi buradan çıkmalı ve yaşamaya başlamalı hayatı. Bırakmalı yalanları, sahte şikayetleri ve kendi varlığıyla barışmalı.. İçimdeki benle bir bütün olmanın bir yolunu bulmalı.. Ya Hadi bana yol göster. Ya Fettah olan Allahım aç kalbimin kapılarını ve çıkar beni bu benlik hapsinden ve bana özgür olmanın yolunu göster. Tıpkı hz Musanın dediği gibi sesleniyorum sana "Allahım bana göndereceğin her hayra muhtacım."
Işık'ca

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder